PAÇAVRADAN ZIMBAYA
Çocukluğumda Ankara Ulus meydanına gittiğimde başına 15-20 kişiyi toplamış, elindeki bir aleti satmaya çalışan seyyar satıcıları izlemek hoşuma giderdi. Sanırım epey bir alıştırma yapmış olmalılar ki kafiyeli kafiyeli ardı ardına, hiç şaşırmadan dizdirirlerdi cümleleri: ‘Ablalarım, abilerim gelin hayatınızdaki en büyük eksik buradaaa. Bu elimde görrrmüş olduğunuz alettt başı ağrıyana, beli tutulana, karı koca dırdırına, kem göze, kötü söze, evde kalana, evlenip pişman olana, ilgi duyup alana, almayana, sana, bana, kaynanana, kızına, her eve, odaya lazım’. Adamın suratındaki ciddiyeti görseniz mecliste çıkmış konuşma yapıyor sanırsınız. Kahkahayı basmamak için kendimi zor tutardım. Yahu elinde kabak oyacağı var dizdirdiği namelerle sanırsınız ki Alaaddin’in sihirli lambasını satıyor. Bir de önüne kabakları, salatıkları dizmiş, bir yandan konuşuyor biryandan da öyle bir edayla soyup, öyle bir havayla kabakları oyuyor ki uzaktan kol ve el hareketlerini görseniz senfoni orkestrasını yönetiyor sanırsınız. Kabak oyacağı satarak 3-5 kuruş para kazanacak diye atmadığı takla kalmazdı ama malesef büyük çoğunluk benim gibi meraktan durup dinleyip hiç bir şey almadan yoluna devam ederdi.
Bazı bilimsel buluşlar da inanın aynen bu şekilde topluma tanıtılıyor. Hele de ardında ticari bir amaç varsa ürün reklamlarla öyle cilalanıp parlatılıyor ki ertesi gün herkes birbirine ‘duydunmu’ diye merakla sormaya başlıyor. Bir sürüşte 20 yaş gençleştiren kremler, zayıflatan haplar, saç gürleştiren şampuanlar vereceğim en masum örnekler. Geçmiş zamanda seyyar satıcının 50 kuruşluk ürününe burun kıvıran bizler şimdi, ardında ne gibi bir bilimsel araştırma olduğundan (ya da olmadığından) emin olmadan, yan etkilerini ise hiç merak etmeden, yüzlerce hatta binlerce lirayı birilerinin cebine seve seve yerleştiriveriyoruz. Hele kullandığımız kaş yapayım derken göz çıkaran bazı ilaçlar… Farmakolog arkadaşlarla sohbet ederken nasıl olupta FDA’dan (Amerika Gıda ve İlaç Dairesi’nden) onay aldıklarını sık sık konuşuruz. Yeri geldikçe bu ilaçlar hakkında tek tek yazmayı planlıyorum. Beni en çok rahatsız eden fırsatçı satışlar ise mevsimlere ve global olaylara göre piyasaya ilaç olarak sürülen saçmalıklar. Yapılan reklamların Ulus’daki seyyar satıcılardan hiç farkı yok. Bir tek ‘beli tutulana, karı koca dırdırına, kem göze, kötü söze, evde kalana, evlenip pişman olana’ demiyorlar o kadar…
Kış geldi. Dünyanın büyük bir kısmı her zamankinden daha soğuk günler geçiriyor. Mevsime bağlı olarak, kırılan bağışıklık sisteminin ‘davet ettiği’ grip şu sıralar yine bilimsel şarlatanların ellerindeki ‘tedavi ilaçları satabilmek için şahane bir alet oluverdi. Lütfen hekimlerinize danışmadan aklınıza gelen, reklamını komşulardan duyduğunuz ilacı, antibiyotiği ‘yıllardır kullanıyoruz, hiç birşey olmaz’ diyerek almayın. 3 yıl olmaz, 5 yıl dokunmaz, bu yıl aldığınızda (toksik birikimden dolayı) bir karaciğer yada pankreas sorunu ile hayatınızı karartabilir o ‘masum’ ilaç. Elinizde mendil, silinmekten kızarmış burunlarınız, ağrıyan başınız ve yükselen ateşinizle doğru kararı verdebileceğinize mi inanıyorsunuz? İnsan kendini gripten dolayı paçavra gibi hissederken kurtulmak için çok büyük yanlışlar yapabiliyor.
Müsade ederseniz ulustaki satıcı gibi benim size reklamını yapmak istediğim, gripten kurtulmanıza destek olacak (bilimsel olarak gerçekliği olan) bir tavsiyem var. Hadi bakalım başlıyorum: grip olanlar, olmayanlar, olmaya yüz tutanlar, başı ağrıyanlar, burnu akanlar, ateşten yananlar, yataktan kalkamayanlar, abilerim, ablalarım, kardeşlerim paçavra gibi olmaktan kurtulmak zımbaya dönüşmek istiyorsanız günde 1000 mg C vitamini ile birlikte (doktorunuz onayladıktan sonra) 4 miligram çinko kullanın. Grip belirtileri, influenza virüsü ile karşılaşıldıktan sonra 1-3 gün içinde ortaya çıkar. Ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, vücut ağrıları, titreme, ishal gibi şikayetlerin biri ya da birkaçı yaklaşık 7 gün sürer. İyileşme süresi 2 hafta hatta bazen bir aya kadar uzayabilir. Geçen hafta California Üniversitesi bilim insanları zaten yıllarca bilinen çinko’nun iyileşme süresini çok kısa süreye düşürdüğünü bir kez daha çok güzel bir araştırma ile gösterdiler. American Journal of Clinical Nutrition isimli bilimsel dergide yayınlanan bu makalede alınan 4 miligram çinkonun korkulan yan etkileri oluşturmadığının altı çizildi. Yinede özel sağlık sorunu bulunanların doktorlarıyla bu konuyu görüşmeleri önerildi. İşte alınan bu çinkonun vücutta yaptığı pozitif etkilerden sadece bir kaçı:
- Enflamasyon gideriyor
- Oksidatif stres yok oluyor
- Kronik kalp hastalıkları oluşumunu engelliyor
- Kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatıyor
- DNA hasarının onarılmasında etkin
- Çocuklarda gelişim ve büyüme eksikliklerinde tedavi edicidir
- Saç dökülmelerini azaltıyor (sebep çinko eksikliği ise)
- Stres gideriyor, seks gücünü artırıyor
- Ne dersiniz? Paçavradan zımba gibi olmaya geçiş hiç de zor değil.
Benim grip için Nevaloji formülüm= Hergün 8-10 bardak su + Çinko + Bol meyve + Dinlenme + Sevgiyle pişmiş çorba + televizyonsuz bir oda + neşeli müzikler +keyifli kitaplar + günlük sıcak duşlar + saatsiz bir odada huzurlu uykular. İyileşme süresi: 3 gün maksimum. Deneyin görün.
Hastalara geçmiş olsun!